Özel sektörün yurtdışından sağladığı uzun vadeli kredi borcu miktarı 155.9 milyar dolar oldu. Türk şirketlerinin en fazla borçlu olduğu üç memleket İngiltere, Almanya ve Amerika olarak sıralandı. İngiltere’den 20.3, Almanya’dan 16.5, Amerika’den 15.2 milyar dolar tutarında finansman sağlandı. Milliyet’in haberine göre, hususi sektörün borçlu olduğu dördüncü memleket 14 milyar dolarla Hollanda oldu. 1.3 milyon nüfuslu Bahreyn 11.5 milyar dolar finansmanla Türk şirketlerine borç veren beşinci memleket konumuna geldi.
KOMŞU’DAN DA ALDIK
Türk şirketlerinin finasman için başvurduğu ülkeler arasında ağırlıklı olarak Avrupa ve Körfez ülkeleri yeraldı. Ekonomik darboğazdaki Yunanistan’dan bile 1.4 milyar dolarlık kaynak sağlandı. Özel sektör, Orta ABD’da, Küba ile Jamaika’ya komşu, ufak bir ada devleti olan, 57 bin nüfuslu Cayman Adaları’ndan da 1.8 milyon dolar borç aldı.
BANKALAR BAŞI ÇEKTİ
Yurtdışından temin edilen kredilerin devasa bölümü finans sektörü tarafından kullanıldı. Finans sektörü 70.6, hizmet sektörü 49.9, endüstri sektörü 34.9 milyar dolar; ziraat sektörü ise 416 milyon dolar borçlandı.
VADELER UZUN
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın sual önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası İstatistik Genel Müdürlüğü Ödemeler Dengesi Müdürlüğü’nden aldığı bilgi notuyla, “Özel Sektörün Yurtdışından Sağladığı Kredi Borcu İstatistikleri”ni açıkladı. Babacan, şunları dedi:
“Kamu bankaları dış hususi bankalar, bankacılık dışı finansal kuruluşlar ile finansal olmayan kuruluşlar ve gerçek kişilerin yurtdışından sağladığı uzun vadeli para krediler, yurtdışındaki tahvil ihraçları ile ithalatın finansman şekillerinden mal mukabili ödeme haricindeki başka vadeli ödeme şekillerine göre oluşan, vadesi bir seneden uzun ticari kredileri içermektedir.”
Prof. Dr. Seyfettin Gürsel Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü
“İlk söylenecek şey hususi sektörün hariç borcunda bir miktar azalma olduğu. Yakın zamana kadar borç tutarı 165 milyar civarındaydı. İkinci söylenecek şey bu borcun yaklaşık yarısı bankaların dışardan aldıkları sendikasyon kredisinden oluştuğu. Bu fazla yüksek bir miktar değil. Bankaların devasa döviz pozisyonu açıkları yok. Türkiye ekonomisi doğru yöneltildiği sürece bu borçların çevrilmesinde problem çıkmaz. Sanayi ve hizmet kesiminde firmaların borcu nispeten yüksek. TL’de hızlı kıymet kaybı yeterince dışsatım yapmayan firmalarda bilanço bozulmasına yol açar. Ancak bu riskin ne kadar yüksek olduğunu bilmiyoruz. Bilmek için hangi firmanın ne kadar borçlu olduğunu ve ne kadar döviz kazanabildiğini ve ne tutarda döviz mevduatı olduğunu bilmemiz gerekir. Son tahlilde hususi kesim hariç borcunu devasa bir risk unsuru olarak görmüyorum. Mevcut makroekonomik çerçeve korunduğu sürece…”
‘ÖZEL SEKTÖR KAYNAKLI BORÇLANIYORUZ’
Prof. Dr. Erinç Yeldan bilkent Üniversitesi Öğr. Üyesi
Kaynak:Haberturk