Hasan Nasrallah: Suriye’yi alamayacaklar; Suriye direniyor ve …

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Lübnan’ın güney bölgesinde Dünya Kudüs Günü nedeniyle düzenlenen törene canlı yayınla bağlanıp bir konuşma gerçekleştirdi.

İntizar’ın yayımladığı konuşmanın önemli kısımları şöyle:

YEMEN VE BAHREYN KUDÜS’Ü UNUTMADI
İki ülkeye özellikle değinmek istemekteyim. Bugün Yemenliler Sana’ya çıkıp Suudi Amerika’nın yaptıklarına rağmen sokaklara döküldüler. Onbinlerce kişi düşmanın tüm tehdit ve gücüne rağmen Filistin ve Kudüs’ü unutmadılar. Yemenliler, İslam aleminini ve Arapların onları kendi hallerine bıraktığını gördü. Bununla birlikte bu üzücü durum Yemen halkının “Kudüs, Gazze ve Filistin ile ilgim yoktur” demesine neden olmadı. Onların bu iradesi, ihlası takdire şayandır.

İkincisi ülke ise Bahreyn’dir. İslam ve Arap aleminin bu konudaki duruşu da görmezlikten gelme şeklinde gerçekleşti. Bahreyn halkının yaptıkları sıradan gösterilerden addedilmeye çalışıldı. Bahreyn halkı bu günü her beldesinde kutladı ve tıpkı Yemen halkı gibi dini ve siyasi duruşunu ortaya koydu. Bahreyn yönetiminin, İŞİD’in tehditlerine rağmen sokaklara döküldüler.

İSRAİL ARTIK KORKMUYOR
Geçen Haziran ayında İsrail’de bir zirve düzenlendi; burada İsrailli siyasilerden, askerlerden ve diğer dallarda uzman kişilerden insanlar toplanıp bölge hakkındaki bilgilerini paylaştı. Burada İsrail’in stratejik pozisyonunun dört yıl öncesine nazaran değiştiği söylenmelidir. Esefle söylenmelidir ki Siyonist bilirkişiler 1.5-2milyara yakın Müslüman aleminden bir tehdit ve korku duymamaktadır. Bu 1.5-2 milyar Müslümanın ne silahları ne de siyasi duruşu İsrail tarafından tehdit olarak görülmemektedir.

İSRAİL, SURİYE VE YEMEN’DEN MEMNUN
Suriye konusunda İsrail önderleri bu husustaki hoşnutluklarını açıkça dile getirmektedirler. Bundan anlaşılan, burada İsrail ve ABD’ye Filistin konusunda boyun eğmeyen bir ülkenin zor duruma düşmüş olduğudur. İsrail, Cuvlan’ın (Golan Tepeleri) kendi topraklarına ilhak edilmesine ilişkin diplomatik süreç yürütmektedir.

Yemen hususunda da aynı durm vardır. İsrail, Suudlar ile staratejik işbirliği yapmaktadır. Çünkü onların gözünde Yemen özgür olursa, halkı kesinlikle direnişin ekseninin bir cephesi olup İsrail’e tehdit olacaktır. Bu nedenle İsrail  bu konuda da mamnundur. Kızıldeniz’den vb. hususlardan kendi siyasî ve askerî emellerini gerçekleştirebilmesi için Yemen halkının bölük pörçük edilmesi gerekmektedir.

İsrail bölgede yayılmış olan savaştan memnun olup bu harplerin daha geniş bir alana yayılması için istaihbaratını kullanmaktadır. Malesef Cezayir’de de benzer bir durumla kavmi olduğu söylenen çatışmaların başladığı bazı çevrelerin haber ajansları tarafından yayılmaya başlandı bile. Sorunun Cezayir’deki Maliki ve Berberîler arasındaki anlaşmazlıklar şeklinde lanse edildiğini gördüm. Bu konuda heniz detaylı bir bilgiye sahip değilim ama yapılmak istenen ortadadır.

İSRAİL TERÖRİST BİR DEVLETTİR
İsrail’de gerçekleştirilen bu zirvede ortaya çıkan sonuçların hiç birinde Arap bir devletin bölgedeki terörizmi desteklediğine dair olmadı; bu dile getirilmedi. Öne sürülen iddiları arasında Mısır-Sina’da Hamas ile irtiabtı kesmeye  çalıştığını; Suriye’de ise Durzîleri savunduğunu iddia etmektedir. Oysa bu iddiaların hepsi yalandır. Kendisi terörist bir devlettir, münafıktır. Bu devletin kendi tabiatı terör iken nasıl oluyor da başkalarını terörle suçlayabilmektedir?

‘ÜST ARAP AKLI’ FİLİSTİN’İ SATTI
Bir kişi, başını iki eli arasına alıp bunu biraz düşünmelidir; 1,5 milyar Müslümanın İsrail’e tehdit olmadığını, sadece İran’ın bu şekilde Siyonistler tarafından tehdit kabul edildiğini görmemiz gerekmektedir. Neden Arap ülkeleri milyar dolarlar karşılığında silah almalarına rağmen İsrail’e tehdit teşkil etmiyor? Çünkü İsrail, Arap dünyasının Kudüs ve Filistin’i sattığını bilmektedir. Gazze’de ne oldu, insanlara neler yapıldı? Irak ve Suriye’deki savaşa harcanan paranın toplamı, Gazze savaşına harcandı. Onlar Sünni Müslümanlar değil mi? Neden yardım edilmedi? Çünkü Kudüs ve Filistin’i satılacağına dair Üst Arap Aklı karar almıştır.

Terör hareketleri bölgemizdeki direnişi kırmak için ortaya çıkarılmış durumdadır. Soruyoruz, mücadele bayrağını kaldırıp direnen kimdir? İsrail’in varlığını tanıma karşılığında İran’a uranyum zenginleştirme hususunda her türlü kolaylık sağlansa bile, İmam Hamaney böyle bir uzlaşıyı ve kararı asla kabul etmeyecektir. Bu dinlerinden taviz vermek anlamına gelir. Çünkü İran, direniş cephesini maddî manevî her sahada desteklemektredir. Bu, birçok insanın takınamadığı bir tavır ve duruştur.

SURİYE DİRENİYOR VE DİRENECEKTİR
Kudüs yolundaki Suriye için ise siyasî bir çözüm gerekmeketdir. Karşıt görüşte olan Suriyeliler bile siyasi çözüm istemektedirler. İdlip düştükten sonra Suriye düştü dediler, ama beş yıla yakın hepiniz bu tür sözlerin sarf edildiğini, bu şekilde Suriye’nın düşmesi için aylar ve yıllar saydıklarını biliyorsunuz. Dera, Ruveyda, Haseki’de de benzer şeyleri söylediler. Suriye’yi ele geçirmek isteyenlere sesleniyorum; asla alamayacaksın, Suriye direniyor ve direnecektir.

Kim İran ile ise Kudüs iledir; bizler önceden de ve bundan sonrada İran ileyiz. Aynı şekilde Suriye ileyiz. Suriye’de güneş altında yüzümüzü gizlemeden savaşıyoruz. Orada şehit olan her bireyimizin cenaze merasimi, Lübnan’da törenle yapılmaktadır. Bizler Kalamun, Halep, Haseki’den ve aynı şekilde Yemen’den geçen yolun Kudüs’e ulaştığını söylüyoruz. Buralar düşerse Filistin ve Kudüs de düşer.

 


This entry was posted in TR and tagged by News4Me. Bookmark the permalink.

About News4Me

Globe-informer on Argentinian, Bahraini, Bavarian, Bosnian, Briton, Cantonese, Catalan, Chilean, Congolese, Croat, Ethiopian, Finnish, Flemish, German, Hungarian, Icelandic, Indian, Irish, Israeli, Jordanian, Javanese, Kiwi, Kurd, Kurdish, Malawian, Malay, Malaysian, Mauritian, Mongolian, Mozambican, Nepali, Nigerian, Paki, Palestinian, Papuan, Senegalese, Sicilian, Singaporean, Slovenian, South African, Syrian, Tanzanian, Texan, Tibetan, Ukrainian, Valencian, Venetian, and Venezuelan news

Leave a Reply