ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dün akşam faizleri 25 baz puan artırmasının ardından ülkelerin merkez bankaları da harekete geçti. Suudi Arabistan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan faiz artırımları peş peşe gelirken, Merkez Bankası (TCMB) ise ilk hamle olarak dolar cinsi zorunlu karşılıklara, rezerv opsiyonlarına ve serbest hesaplara ödediği faizi yüzde 0.24’ten yüzde 0.49’a yükseltti.

Milliyet’in haberine göre, Fed Başkanı Janet Yellen’ın dün faiz artırımlarının kademeli şekilde devamına ilişkin sinyal vermesinin ardından, merkez bankalarının bekle-gör politikası izleyeceği aşikar. Bu süreçte TCMB’nin adımları ise merakla bekleniyor. Gedik Yatırım Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, merkez bankalarının yurt dışı verileri izleyeceği söz konusu süreçte TCMB’nin atacağı adımların yüksek olasılıkla politika faizinde artırım değil, indirim yönünde olabileceğini söyledi.

‘TÜRKİYE AYARLAMAYI ÖNCEDEN YAPTI’  

Suudi Arabistan, Bahreyn, BAE ve Hong Kong’un kendilerini Fed’e endeksledikleri için bu adımı attıklarını ifade eden Karayazıcı, geride kalan 30 ayda Türkiye ve benzer pek çok gelişen ülke politika faizinde ortalama 300 baz puan artırıma giderken söz konusu ülkelerin hamle yapmadığını hatırlattı. Karayazıcı “Dışa açık ekonomilerden biri olduğumuz için biz bir bakıma bu ayarlamayı önceden yapmış olduk” dedi.

TCMB’nin ağustos toplantısında açıkladığı üzere Fed sonrası süreçte dış iklimi izleyeceğini ve adımlarını buna göre ayarlayacağını aktaran Karayazıcı, şöyle konuştu:

‘POLİTİKA FAİZİNDE ARTIRIM DEĞİL, İNDİRİM OLABİLİR’

“Yüksek olasılıkla da bu adımlar politika faizinde artırım değilim indirim yönünde olabilecek. Ancak Merkez Bankası acele etmeden ve yurtdışında gelişen ülkelere sermaye akımının belirginleştiğini görerek hamle yapmak isteyecektir. Böyle de olmalıdır. Aksi halde dimyata pirince gidelim derken eldeki bulgurdan olur, faizleri düşürerek ekonomiye nefes aldıralım derken kur artışına neden olarak yeni panik atakları tetikleriz.”

‘BAŞÇI SİNYALİ VERDİ, PİYASA FARKLI YORUMLADI’

TCMB Başkanı Erdem Başçı’nın sadeleştirmeye gideceğiz diyerek örtülü biçimde bunun sinyalini verdiğini ama piyasanın bunu haftalık politika faizi yukarı gecelik borç verme faizi aşağı gelecek ve ortada bir yerde buluşacak diye yorumladığını belirten Karayazıcı, sözlerine şöyle devam etti:

“Merkez de gerekirse TCMB faiz artırabilir diye düşünerek piyasa çekinsin dolara hücum etmesin diye düşünerek bana sorarsanız bilinçli olarak buna açıklama getirmedi. TCMB önümüzdeki aylarda önce beklenti yaratacak sonra adım adım gecelik borç verme faizini düşürerek sadeleştirmeyi haftalık politika faizi üzerinden gerçekleştirecektir. Piyasa da bu havuca pozitif sinyal verip kovalayacak özellikle de tahvil piyasamıza güçlü girişler söz konusu olabilecektir. Yabancı girişi arttıkça da kurlarda aşağı yönlü seyrin zemini kuvvetlenecektir.”

‘İLK İŞ RİSK PRİMİNİN AŞAĞI ÇEKİLMESİ OLMALI’

“Piyasa faizini oluşturan iki ana parametre var, bunlardan ilki fonlama maliyeti (haftalık gecelik TCMB faizi) ikincisinin ise risk primi” diyen Karayazıcı, Türkiye’nin risk priminin 30 ay önce 1 puan iken şimdi 3 puana yakın olduğunu söyledi.
 
‘FED FAİZ ARTIRINCA TSUNAMİ OLMADIĞI GÖRÜLDÜ’

İlk işin dış iklimin sağladığı avantajdan yararlanarak bu risk primini yeniden asgari 1,5 puan düşürmek olduğuna vurgu yapan Karayazıcı “Fed faiz artırınca Tsunami olmadığı görüldü. Türkiye ekonomisi 2016 yılında yaralarını sarma fırsatı sunacak bir diş iklimi arkasında bulacak. Bu güneşli parkurda maksimum mesafeyi alabilmek için ilk atmamız gereken adım sarsılan güveni onarmaktanyeniden inşa etmekten geçiyor” diye konuştu.

‘REHAVETE KAPILIRSAK SERT KIŞ İKLİMİNDE CİDDİ GÜÇLÜKLER YAŞARIZ’

Başçı ve ekibinin beklenti yönetimi ile piyasaları da arkasına alarak bunu başarabilecek donanım ve kredibiliteye sahip olduğuna dikkati çeken Karayazıcı “Rehavete kapılır ve bu güneşli parkurda yol alamazsak 2018-2020 döneminde yurtdışında hakim olacağını düşündüğüm sert kış ikliminde ciddi güçlükler yaşama riski ile karşı karşıya kalırız.

‘2016’DA TCMB’NİN 2 PUAN…’

TCMB, Fed sonrası hareket edenlerden ayrışacak, Fed öncesi hamle yapmak zorunda kalanlar ile paralel hareket edecektir. 2016 bütününde Fed öncesi hamle yapanlar 1 puan kadar politika faizlerinde indirim olanağı bulurken TCMB ‘nin 2 puan kadar fonlama maliyetlerini düşürerek haftalık ve gecelik borç verme faiz oranını 6,25 puana kadar indirme olanağına kavuşabileceğini düşünüyorum.

‘KURŞUNLARIN HEPSİNİ BİRDEN ATMAYA KALKARSAK SİLAH GERİ TEPER’

Ancak kurşunların hepsini birden atmaya (faizi bir çırpıda 2 puan düşürmeye) kalkarsak silah geri teper ve döviz kurlarını yukarı sıçratırız. Bundan kaçınmanın yolu sabırlı ve kademeli hamle yapmak, başka bir deyişle ayak bastığımız basamağa yerleşip bir sonraki adımı bunu takiben gerçekleştirmektir. Maharet kur artışına neden olmadan faiz indirmektir. Türkiye sabırlı olursa bunu başarabilir” dedi.