FRONTOFDESK
TURİZM HAYALLERİ
Sayın Zeynel Kayınova… Yine Türkiye de olmayan ve olmayacak olan hayali bir turizm resmini çok güzel çizmişsiniz. Gelin bunların nedenlerine bakalım. Türkiye de Kurumsal bir avuç dolusu otel hariç geri kalanları maalesef aşırı kurumsallasmışlarki artık işler neredeyse bürokratik ya da devlet dairesinde ki kadar yorucu ve uzun işlemlere dönmüştür. Ben bunlara KURUM BAĞLAMIŞ OTELLER diyorum. Çünkü personel insiyatifi ya da açık görüş olmadığı için tıkanmışlardır. Gelelim sizin bahsettiğiniz başarı faktörlerine
1) Otelin para kazanması : Kısaca ve en amiyane tabirle EY PARA GEL NEReDEN GELİRSEN GEL AMA GİTME düşüncesine sahip otel sahipleri hak hukuk demeksizin para kazanmayı akıllarına koymuşlardır. Bunun ötesi berisi ve tartışması yoktur.
2)Otelin Pazarlanması : Pardon ama hangi pazarlama? Bulunduğu bölgenin yerel kültürel ve tarihi özelliklerinden bir haber mevcut olanları yok ederek para kazanma hırsına sahip otelci mantığı ile hangi pazarlamadan bahsediyorsunuz.3 bir yanı Deniz Kum Güneş olan Türkiye de sadece bunları ne kadar süre satabilirsiniz? Eski bir pazarlamacı yeni Turizmci olarak söylüyorum. Her ürünün bir pazar miadı vardı. Bu miat dolduğunda üründe farklılık yapamazsanız ya da yeni ürün yaratamazsanız satamazsınız. İster bunu Bölge olarak ele alın isterseniz her şey dahilde sattığınız ve müşterileri doldurup doyurduğunuz otel olarak ele alın bu değişmez.Otelin konseptinin ve sunulan hizmetin hitap edeceği Bir hedef kitle ve bunu uygun prezantasyon belirlemeden gerekli koşulları yerine getirmeden Kör satıcı / Topal alıcı ilişkisi içinde ver acentaya nasılsa satılır düşüncesi maalesef zamanla tükenecektir ve tükenmektedir.
3) Otelin iş ve yönetim fonksiyonlarının dinamiği : Biraz evvel yukarıda belirtiğim Tıkanmışlıklar ve koşullar içinde değişmez kuralların koyulduğu ama müşteriye ve personele göre ya da Patronun arzusuna istinaden sürekli esnetilen , esnetildikce sündürülen sonunda ne olduğu belirsiz omurgasız peltemsi bir hal alan , Standartları koruyamayan.Sonunda yapısı çöken ve bir nedenle el ya da isim değiştirip yeniden sunulan hizmetler ve HER ŞEYİ BEN BİLİRİMCİ mantık içinde ne kadar süre dayanılabilinir ?
4) Otel çalışanlarının etkinliği : Asgari ücretle çalıştırılan , ya da suç olduğu bilindiği halde umursanmayan Asgari ücreti bankaya yatırıp geri kalanını elden veren , sürekli hor görülen , düşüncelerinin bir şekilde umursanmadığı hatta öyle ki deneyimsiz bilgisiz elemanı ucuza alıp hiç bir eğitimde bulunmadan hizmet için ortaya süren. Eğitim masraflarından kaçınan , elemanlarının katkısını sürekli göz ardı eden mantıkta hangi personel etkinliğinden bahsediyorsunuz ?
5) Otelin süreç iyileştirme ve yeniliğe dönük yeni fikir üretme çalışmaları : Eksik ve yanlış pazarlama stratejileri , kitlesel bir hitap olmaması. Kör / topal ilişkisi içinde piyasaya sürelen otel , Sosyal medyadan , dünyada ve Türkiye de ki tüm faaliyetlerden gelişimlerden bir haber bir yönetim anlayışı içinde olan otellerin 5 – 10 senede bir lütfedip boya badana yaptırıp muslukları tamir edip klimaların tozunu alan otellerde hangi iyileştirme ve yenilikten bahsediyorsunuz ?
Bırakın otelciler Vay para kazanamıyoruz diye ağlasınlar ( ama her yıl 3-5 otel açıp ya da isim değiştirip kiralasınlar ya da devralsınlar.
Bırakın Otelciler ve Acentalar Pazar / Fiyat hesapları yaparken nerdeyse kilo hesabı eleman arasınlar.
Bırakın Otelciler kaliteli eleman yok diye ağlarken diğer yandan 5 kişinin yapacağı işi 1 elemana yükleyip asgari ücret versinler.
BIRAKIN TURİZMCİLER TÜRKİYEDEKİ OLMASI GEREKEN TURİZMİN HAYALİNİ KURSUNLAR
… Ve sizde bunları yazın
Saygılarla
12.04.2015 18:03:46