CHP eski İstanbul milletvekili Ali Özgündüz, Suudi Arabistan ile İran arasında tırmanan gerilimin son bulması için Türkiye’nin arabuluculuk yapması gerektiğini belirtti. Suudi Arabistan ile İran arasında yaşanan sunni-şii çatışmasına ‘Türkiye’nin laiklik ekseninde’ yaklaşması gerektiğini dikkat çeken Özgündüz, “Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri’nin ortalığı yatıştıracak açıklamalar yapması lazım” dedi.
Karşı’dan Burcu Oral Evren’in haberine göre; Suudi Arabistan’da Şii din adamı Şeyh Nimr Bakır el-Nimr‘in de aralarında bulunduğu 47 kişinin idam edilmesinin ardından başlayan gerilim, tırmanıyor…
İran’daki Suudi diplomatik temsilcilikleri basıldı, Suudi Arabistan bu nedenle İran ile diplomatik ilişkilerini kesti… Suudi Arabistan’ın ardından Bahreyn de bugün İran ile diplomatik ilişkilerini kestiğini açıkladı. Rusya ise bu iki ülkeye arabuluculuk teklif etti.
Suudi Arabistan’ın başını çektiği Esad karşıtı ittifakın diğer önde gelen üyeleri Katar ve Bahreyn… Türkiye ise yine Suudi Arabistan öncülüğünde yeni kurulan İslam Ordu Birliği’nin üyesi olacağını açıklamıştı… 34 Müslüman ülkenin yer aldığı ittifaka şii bloku olarak görülen İran, Irak ve Suriye ise alınmadı…
Suudi Arabistan Yönetimi’nin, mezhep çatışmasını körüklediğini söyleyen Özgündüz, AKP iktidarının da izlediği politika ile sünnilerin tarafında yer aldığını ancak doğru olanın ne sünni ne de şii hiçbir blokta yer alınmaması olduğunu vurguladı.
“Suudi Arabistan da bir şeriat ülkesi, İran’da… Suudi Arabistan’da vahabi şeriati, İran’da ise şii şeriatı uygulanıyor” diyen Özgündüz, Türkiye’nin ise laik bir ülke olduğunu hatırlatarak şöyle konuştu:
“Türkiye laik bir rejim ile yönetiliyor. Bu iki ülke arasında taraf olamaz. Sünni ittifakta da yer alamaz… Güya terörizme karşı Suudi Arabistan yeni islam ordusu kuruyor ama orada şiiler yok, Irak, İran yok… Hangi törörizme karşı… Şimdi de Bahreyn, İran ile diplomatik ilişkilerini kesti. Bahreyn halkının çoğunluğu şiidir ama orada Suudi Arabistan’ın desteklediği bir emir yönetimde. Bu nedenle, Suudların yanında davranış sergiliyor…
CHP’Lİ ÖZGÜNDÜZ: “TÜRKİYE, ARABULUCULUK YAPMALI”
İdamlarla ortam iyice gerildi. Ancak İran‘daki Suudi Arabistan temsilciliklerinin yakılması da yanlıştır. Bu tür olaylar sünni- şii çatışması doğurur… Tabii Suudi Arabistan’ın da hiçbir şiddet eylemine katılmayan, şiddeti reddeden, barışçıl mücadele yürüten bir din adamını idam etmesi kabul edilemez cinayettir… Tam da emperyalistlerin istediği şii – sünni çatışması daha da yakın tehlike haline geldi. Böyle bir çatışmadan sadece emperyalist ve siyonistler karlı çıkar… Türkiye burada arabuluculuk yapmalı, mezhep ekseninde değil, laiklik ilkesi doğrultusunda hareket etmelidir. “
“İDAMLAR, DİYANET İŞLERİ BAŞKANI SUUDİ ARABİSTAN’DAYKEN GERÇEKLEŞTİRİLDİ”
İdamlardan hemen önce Diyanet İşleri Başkan’ı Mehmet Görmez’in “Uluslararası Vahdet Konferansı” için İran’a gittiğini ardından ise Suudi Arabistan’a geçtiğini ve idamların da o gün gerçekleştirildiğine dikkat çeken Özgündüz, “işler iyi gitmiyor” değerlendirmesi yaptı.
“DİYANET İŞLERİ BAŞKANI, LAİK CUMHURİYETİN TEMSİLCİSİ OLARAK AÇIKLAMA YAPMALI”
“Diyanet İşleri Başkan’ı İran’da, dünyanın dört bir yanından gelen şii-sünni din adamları ile birlikte Vahdet yani ‘birlik- beraberlik- dayanışma’ konferansındaydı. Orada mezhepsel çatışmalar olmasın diye kararlar alınıp, çağrılar yapıldı. Sonunda Diyanet İşleri Başkanı oradan dönüp, Suudi Arabistan’a gitti. İdamlar da o döneme denk geldi. Şimdi, Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri’nin Başkanı olarak, ortalığı yatıştıracak açıklamalar yapması lazım.
“LAİK TÜRKİYE, ÖRNEK OLARAK SUNULMALI”
Türkiye Cumhuriyeti, laik bir cumhuriyettir, şeriat devleti değildir! Başka şeriat devletlerinin arasındaki çatışmalarında, mezhep eksenli politika uygulayamaz. Aksi durum, laikliğe aykırıdır. Atatürk’ün büyüklüğü, liderliği işte böylesi durumlarda yeniden ortaya çıkıyor ki bu coğrafyada laik cumhuriyeti kurmuştur… Laiklik olmaz ise ne olacağı da Irak’ta, Suriye’de, Bahreyn’de, Suudi Arabistan’da görülüyor. Türkiye’yi yönetenlerin, Türkiye Cumhuriyeti kurumlarının başındaki kişilerin, laik cumhuriyetin başında olduklarını unutmadan davranmaları gerekir. Bu rejimi o ülkelere örnek olarak sunmaları gerekir…
“AKP’NİN YAPTIĞI EN BÜYÜK KÖTÜLÜK, MEZHEPSEL KAMPLAŞMA”
Eğer onlara uyarlarsa bu işin sonu felakettir. AKP’nin Türkiye’ye yaptığı en büyük kötülük, mezhepsel kamplaşmadır… Bu işin sonu felakettir… Kendileri de bu işin altından kalkamazlar!”