İran karşısında Türkiye

 

Suudi Arabistan’ın Nimr el Nimr’i idamıyla başlayan süreç, Türkiye’yi de içine alan pek çok ülkenin geleceği açısından muazzam bir önem taşıyor.

El Nimr’in idamından en çok etkilenecek ülkelerin başında da Kuveyt ve Bahreyn geliyor. Zira bu iki ülkede İran bağlantılı güçlü Şii lobileri bulunuyor. Bugün ziyaretime gelen Arap akademisyen Mübarek el Jeri, Şii nüfusun bir bölümünün ticari ve toplumsal potansiyellerinin muazzam büyüklükte olduğunu vurguluyor. Ve anlattıklarına bakılırsa Şii lobilerin bu iki kritik ülkeyi istikrarsızlaştırma ihtimali günden güne güçleniyor.

Buradaki Şii lobilerin, bugüne kadar İran’ın bölgesel politikalarına nadiren karşı durmuş olmaları geleceğe dair kuşkuları artırıyor. Hal böyle olunca Kuveyt ve Bahreyn’deki Şii nüfusun önemli bölümünün doğrudan İran tarafından yönlendirildiği kanaati adeta pekişiyor. Pek çok Körfez ülkesi idamın ardından elçiliklerini çekmenin yanı sıra İran’la ilişkilerini adeta sıfır düzeyine indirirken Kuveyt’in elçi çekmeyle yetinmesi İran’ın bu ülkede sebep olduğu tedirginliğin işareti olarak okunuyor.

Diğer Körfez ülkeleri Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ise Sünni ağırlıklı demografileri nedeniyle bu tedirginliği paylaşmıyorlar.

İran da bu gerçeği bildiği için olsa gerek Suriye, Irak, Lübnan ve Bahreyn’de sert bir kavgaya girdiği Suudi Arabistan’ı arka bahçesi konumunda olan bu ülkelerdeki Şii lobiler üzerinden tehdit ediyor. El Nimr’in idamının İran’ın bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik planlarının sonucu olduğu gerçeğini ise herkes görüyor. El Nimr’in tutuklanmasına sebep olan konuşmalarda Suudi rejimine karşı darbe çağrısında bulunması ve memleketi Katif’e bağımsızlık talep etmesi İran’ın Körfez’i istikrarsızlaştırıcı planın parçaları olarak değerlendiriliyor.

Bu arada bazı İhvan üyelerinin Suud’un aldığı idam kararını desteklemiş oldukları gerçeği de gözden kaçmamalı. İran merkezli bu tehdit empatisi, Körfez ile İhvan arasında yeni bir mutabakatın kapısını aralayabilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü konuşmasında İran’ı “Mezhep temelli ayrışmaları çatışmaya dönüştüren tavırla bölgede tehlikeli bir sürecin fitilini ateşlemeye çalışmakla’ suçlaması Türkiye’nin de bu gelişmelerin farkında olduğunu gösteriyor.

Elbette ki bu farkındalığı, Türkiye’nin Suudi Arabistan gibi İran’la köprüleri atması gerektiği anlamına gelmiyor. Ancak İran’ın Suriye’den sonra Körfez’e de yaymaya çalıştığı istikrarsızlaştırıcı/yayılmacı emellerin frenlenmesi de büyük önem taşıyor. Bölgenin istikrarı için Arap ülkeleriyle birlikte durulması en makul çıkış yolu gibi görünüyor. Aksi takdirde İran’ın daha da ileri gideceği anlaşılıyor.

Arap İslam düşünürü Dr. Abdullah el Nefisi’nin dün gözüme çarpan açıklaması da bu noktada önemli bir ayrıntı olarak öne çıkıyor. El Nefisi, İran’ın ‘bir Körfez’ ülkesiyle birlikte Türkiye’yi de istikrarsızlaştıracak bir Rus planını hayata geçirmeye çalıştığını öne sürüyor. El Nefisi’ye göre yüklü miktarda para dökülen bu kirli plan Türkiye’de de Mısır’dakine benzer bir darbeyi amaçlıyor.

Bu iddia ne derece doğru bilemeyiz. Gel gelelim İran’ın halihazırda Türkiye’yi karıştırmak için bazı kirli enstrümanlara sarıldığı gerçeğini zaten görüyor ve de biliyoruz. Ankara tüm bu hamleler karşısında teyakkuz halini korumalı. Bölgenin istikrarı için saldırı altındaki diğer ülkelerle birlikte Tahran’a karşı sağlam bir görüntü verilmeli. Ankara’nın İran’ı dengeleyici bu tavrı da mezhepçi olarak değil, bölgedeki istikrarı koruyucu bir dış politika olarak okunmalı. Zira bölgedeki pek çok gelişme, Esad yanlısı cephenin Esad karşıtı devletlerin istikrarına daha da çılgınca saldıracağına işaret ediyor.

 

This entry was posted in TR and tagged by News4Me. Bookmark the permalink.

About News4Me

Globe-informer on Argentinian, Bahraini, Bavarian, Bosnian, Briton, Cantonese, Catalan, Chilean, Congolese, Croat, Ethiopian, Finnish, Flemish, German, Hungarian, Icelandic, Indian, Irish, Israeli, Jordanian, Javanese, Kiwi, Kurd, Kurdish, Malawian, Malay, Malaysian, Mauritian, Mongolian, Mozambican, Nepali, Nigerian, Paki, Palestinian, Papuan, Senegalese, Sicilian, Singaporean, Slovenian, South African, Syrian, Tanzanian, Texan, Tibetan, Ukrainian, Valencian, Venetian, and Venezuelan news

Leave a Reply